-
14 Mayıs 2025
İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar, ‘II. Uludağ Çevre Forumu’ özel oturumunda konuştu. ‘Sürdürülebilir Yarınlar için Kolektif Vizyon’ ana temasıyla düzenlenen ve sürdürülebilir kalkınma için yenilikçi stratejilerin ele alındığı forum, iş dünyası ve kamuyu bir araya getiriyor.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde, Bursa Business School’un ev sahipliğinde gerçekleşen ve iki gün sürecek forumda, ‘Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Vizyonu’, ‘Yeşil Dönüşüm ve Rekabetçilik: Politikalar ve Fırsatlar’, ‘Yeşil Büyüme ve Yeni İş Modelleri’, ‘Sürdürülebilir Finansman Çözümleri’ gibi konular oturumlar halinde masaya yatırılacak.
Forumun açılış programında düzenlenen özel oturumda konuşan İklim Değişikliği Başkanı Hasar, 2053 Net Sıfır Emisyon hedefine ulaşmak için hangi politikaların izleneceğine dair açıklamalarda bulundu.
Konuşmasına başlamadan önce çıkması beklenen İklim Kanunu’na değinen Başkan Hasar, bazı sosyal medya hesaplarından ve internet medyasından yayılan dezenformasyona değinerek, “İklim Kanununda hiçbir şekilde ifade edilmeyen konular sosyal medyada yer aldı. Kanun’da bireysel özgürlükleri kısıtlayan bir madde bulunmamaktadır. Hayvanların itlaf edileceği, tarımın yok edileceği, sulamanın kısıtlanacağı gibi söylentilerin aksine tarımsal faaliyetlerin artırılacağı, su kaynaklarının korunmasının sağlanacağı bir kanun” dedi.
İklim Kanunu’nun ülkemizin geleceği olduğunu ve dünyanın geleceğinin iklim üzerine inşa edildiğini vurgulayan Başkan Hasar, “Dünyamız maalesef 1.5 derecelik ortalama sıcaklığı geçtiğimiz yıl itibarıyla aşmıştır. Bu da şu demek; eğer biz önlemimizi almazsak, gerekli olan politikaları yapmazsak ve dünya bir bütün olarak kolektif bir biçimde bu mücadelede yer almazsa dünya daha büyük krizlerle karşı karşıya kalacak” şeklinde konuştu.
Tarım ve hayvancılığın Türkiye için son derece önemli olduğunu ve kırmızı çizgisi olduğuna değinen Başkan Hasar, “Tarım ve hayvancılık gıda güvenliği toplumlar için önemli. Kanunda gıda güvenliğini riske atacak bir nokta söz konusu değildir. İklim Kanunu, temiz teknolojiye geçişi destekleyecek, uluslararası finans akışını ülkemize yönlendirmeyi sağlayacak bir kanundur” dedi.
Başkan Hasar’ın konuşmasından bazı satırbaşları şöyle;
“Uluslararası finans akışlarını Türkiye’ye yönlendirmek temel konumuz olmalı”
Türkiye gelişmekte olan bir ülke ve mutlak azaltım yapabilecek bir ülke değil. Türkiye, hızla ve agresif bir şekilde yükselmek isteyen bir ekonomiye ve sanayiye sahip. Nüfusumuz artıyor yeni istihdam alanları açmamız gerek. Teknolojiyi yakından takip etmemiz gerekiyor. Bizim uluslararası finans akışından faydalanmamız gerekiyor. Uluslararası finans akışlarını Türkiye’ye yönlendirmek temel konumuz olmalı. Temiz üretim teknolojilerini imalat ve proses için kullanırsak ve bunu satışa sunarsak önümüzdeki 25 yıllık süreçte erken hareket edip varlığımızı güçlendirmiş oluruz.
“2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi’ni yeşil dönüşüm ile gerçekleştireceğiz”
Sayın Cumhurbaşkanımız 2021 yılında 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi’ni belirledi. Bu hedefi yeşil dönüşüm ile gerçekleştireceğiz. Yeşil dönüşüm, enerjimizi güneşten karşılayalım. Tüketimin iki katı kadar güneş enerjisi kuralım ya da rüzgâr enerjisi ile bu işi yapalım demek değil. Saldığımız emisyon yine aynı emisyon. Önemli olan proses içerisinde dönüşüm. Burada proses ve imalatçılara çok ciddi bir iş düşüyor. Daha düşük enerji ile aynı ürünü elde edecek teknoloji için AR-GE merkezlerinin çalışması gerekiyor. Bu noktada biz Ulusal Katkı Beyanımızı hazırlıyoruz. Ulusal Katkı Beyanınızı hazırlayıp Birleşmiş Milletler Sekretaryasına sunmadığınız takdirde “biz bu mücadelede yer almıyoruz” diyorsunuz demektir. Bu da, hiçbir finansal akışa, uluslararası finansal aktörlere ulaşamamanıza neden olur.
“İklim Değişikliğiyle mücadelede tüm kurumlarımız ortak hareket etmeli”
2024-2030 Azaltım stratejisi ve eylem planlarımızı oluşturduk. Azaltım planlarını ve strateji belgelerini ortaya koyduk. Bu bir süreç. Bir taraftan orman yangınları bir taraftan kuraklık ile mücadele ediyoruz. Hal böyleyken bizim uyum stratejilerimizi de ortaya koymamız gerekiyor. Bütün bakanlıkların, kurum ve kuruluşların sorumluluklarının belli olduğu ve bunun altlığının yapıldığı bir düzen gerekiyor.
Artık proje bazlı yatırımlar olması gerekiyor. Yaptığınız projenin çevreci bir proje olduğunu kanıtlamalısınız. Bu noktada Yeşil Taksonomi Yönetmeliğimizi yayınladık. Bir yatırım yapacaksınız veya yatırımı geliştireceksiniz bunun için bir krediye ihtiyaç olacak. Biz bunun çevreci bir yatırım olup olmadığını gösterecek bir ölçülendirme yaptık. Yatırım yol alabilecek.
İki gün sürecek forum, iş dünyasını, kamu kurumları temsilcileri ve akademisyenleri bir araya getirdi.