İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar, bu hafta TBMM Genel Kurul’a gelmesi beklenen Türkiye’nin ilk İklim Kanunu hakkında merak edilenleri Milliyet’e anlattı.
05 Mart 2025
İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar, bu hafta TBMM Genel Kurul’a gelmesi beklenen Türkiye’nin ilk İklim Kanunu hakkında merak edilenleri Milliyet’e anlattı.
İklim Kanunu ile ülkemizin organik tarım, gıda ve su kaynaklarının korunacağının altını çizen İklim Değişikliği Başkanı Hasar, iklim kanunu ile doğmamış çocukların dahi yaşam hakları korunacak dedi.
İklim değişikliğinin şu an dünyanın her yerinde kendini farklı seviyelerde hissettirdiğine değinen Başkan Hasar’ın Milliyet Gazetesi’ne verdiği söyleşiden bazı satırbaşları şöyle;
“İklim diplomasisinde Türkiye dünyada hakem rolünü üstlenebilecek bir ülke”
Türkiye jeopolitik olarak, iklim politikaları ve ekonomik anlamda da tam ortada bir yerde yer alıyor. Hem gelişmiş hem gelişmekte olan ülkeleri anlayabilecek, empati yapabilecek ülkelerden biri. Özellikle iklim diplomasisinde Türkiye’nin dünyada hakem rolünü üstlenebilecek bir ülke olabileceğini düşünüyoruz. Bu mottoyla da yola çıktık, iklim müzakerelerinin Türkiye’de yapılması için COP31 adayıyız.
“Gıda güvenliği, su kaynaklarının korunması, organik tarım, hayvancılık, ormanlaştırma, yeşil alanların çoğaltılması kanunla sağlanmış olacak”
Türkiye, İklim Kanunu’yla toplumunu yaşamsal, çevresel, ekonomik anlamda iklim değişimine hazır hale getirmek zorunda. Bu kapsamda her kurumun, kuruluşun, bakanlığın, yerel yönetimlerin, merkezi yönetimlerin, finans kuruluşlarının bütün aktörlerin sorumlulukları var. Konular birbirine kenetlenmiş durumda. Ailedeki istihdamdan tutun, tarım politikası, gıda güvenliğimizin sağlanması, su kaynaklarının korunması, organik tarım, hayvancılık, ormansızlaşan alanların tekrar orman vasfına konulması, kentlerde yeşil alanların çoğaltılması, finans kaynaklarından faydalanılması bunların hepsi bir araya geliyor.
“Bu kanun doğmamış çocukların yaşam hakkını koruyor”
Bu kanun kapsamında her kurum ve kuruluş kendi sorumluluklarını yapmak zorunda. Bu kanun doğmamış çocukların yaşam hakkını koruyor. Bu kanun sadece sera gazı azaltımı noktasında katkı sağlamayacak. Diğer taraftan uyum süreçleri ön plana çıkıyor. Erken uyarı sistemleri önemli. Nerede nasıl bir sıkıntı olacak, sıcak hava dalgası mı olacak, başka yerde su taşkınları mı olacak? Çığ oluşumuna kadar planlamaları yapıyoruz.
“Kalkınma adımlarımızı tamamen yeşil büyümeye yönelik yapacağız”
2053 net sıfır emisyon hedefimiz var. 2053’e kadar gerekli olan adımlarımızı atarak bunu başaracağız. Yeşil büyüme ile bunu gerçekleştireceğiz. Kalkınma adımlarımızı tamamen yeşil büyümeye yönelik yapacağız. Böyle olunca bundan sonra tamamen temiz teknolojilere yönelik bir mekanizmanın doğacağı aşikâr Türkiye’de. Bu kanun onu öngörüyor. Bu kanun ‘hadi biz bugün emisyonlarımızı sıfırlayalım’ demiyor. Gerçekçi bir kanun.
Türkiye Yeşil Taksonomisi hazırlanıyor
İklimle mücadele ciddi bir finans kaynağı gerektiriyor. Finans akışlarını hızlandırmak için Türkiye’de kendine özgü bir sistem geliştiriyoruz. Türkiye Yeşil Taksonomisi. Devasa bir sistem, eşik değerleri AB taksonomisiyle uyumlu. Bu taksonomiye uyumlu olan yatırımlar belgelenmiş olacak. Bunun uluslararası bir anlamı var. Artık yapılacak yatırımların tamamının iklime duyarlı, çevre dostu olması lazım. İmtiyazlı kredilere ulaşma imkanları fazla olacak.