İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar, ‘Türkiye’de İklim Değişikliğine Uyum Eyleminin Güçlendirilmesi Projesi’ kapsamında İzmir’de düzenlenen ‘II. Farkındalık Artırma Konferansı’na katıldı.
07 Mart 2025
İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar, ‘Türkiye’de İklim Değişikliğine Uyum Eyleminin Güçlendirilmesi Projesi’ kapsamında İzmir’de düzenlenen ‘II. Farkındalık Artırma Konferansı’na katıldı.
İklim Değişikliği Başkanlığı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından “İklim Değişikliği ve Biyolojik Çeşitlilik: Doğa Temelli Çözümlerle Geleceğe Yatırım” ana başlığı altında düzenlenen konferansa online olarak katılan Başkan Hasar, açış konuşmasında, dünya genelinde yaşanan aşırı hava olaylarının, sıcaklık artışlarının, kuraklık ve sel felaketlerinin hem ekosistemlere hem de insan yaşamına ciddi etkilerinin olduğunun altını çizdi.
“İklim değişikliğinin etkileri sadece buzulların erimesi veya deniz seviyelerinin yükselmesiyle sınırlı değil. Biyolojik çeşitlilik üzerinde yıkıcı etkileri gezegenimizin sağlığını ve dolayısıyla insan refahını tehdit ediyor” diyen Başkan Hasar, biyolojik çeşitliliğin ekosistemlerin sağlıklı ve işlevsel kalmasını sağlayan temel unsur olduğuna değinerek, “İklim değişikliğine uyum sağlama, karbon tutulumu, su döngüsünün düzenlenmesi, toprak verimliliği ve hatta gıda güvenliği gibi birçok hayati hizmet, biyolojik çeşitliliğe bağlıdır. Ancak, iklim değişikliği, habitat kaybı, kirlilik ve aşırı kaynak kullanımı gibi faktörler, biyolojik çeşitliliği hızla azaltıyor. Bu da ekosistemlerin iklim değişikliğine karşı direncini zayıflatıyor.” ifadelerini kullandı.
İklim değişikliğiyle mücadele ve uyum sağlama sürecinde doğal ekosistemleri korumayı, restore etmeyi ve sürdürülebilir bir şekilde yönetmeyi hedefleyen doğa çözümlerine de değinen Başkan Hasar’ın konuşmasından bazı başlıklar şöyle;
“İklim değişikliğiyle mücadelede doğa temelli çözümleri devreye almak önemli”
Biyolojik çeşitlilik ve ekosistem hizmetleri sadece doğal dengenin korunması için değil, aynı zamanda insanoğlunun güvenli bir gelecek inşa etmesi için de hayati bir rol oynamaktadır. İşte tam da bu noktada, doğa temelli çözümleri devreye almak önemli. Bu konuda Avrupa Birliği 2030 Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi gibi uluslararası politika ve mevzuatlar bu konuda rehberlik etmektedir. 2024-2030 İklim Değişikliğine Uyum Stratejisi ve Eylem Planımız, biyolojik çeşitlilik temelli yaklaşımları desteklemektedir.
İklim değişikliği biyolojik çeşitliliği derinden etkiliyor
Biyolojik çeşitliliği ve ekosistem hizmetlerini korumak sadece çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal bir zorunluluktur. Bu anlamda kamu ve özel sektör olarak doğa temelli çözümlere daha fazla yatırım yapmalıyız. Yerel ve ulusal düzeyde karar vericiler olarak ekosistemleri koruyan politikaları hayata geçirmeliyiz. Unutmayalım ki, doğa bize her zaman çözüm sunar. Yapmamız gereken, onu korumak ve onunla uyum içinde yaşamayı öğrenmek.
Kamu kurumları, belediyeler, üniversiteler, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarından temsilcilerin katıldığı konferansta, ‘Doğa Temelli Çözümler’, ‘Biyolojik Çeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri: Geleceğe Yönelik Adımlar ve Türkiye’nin Rolü’, ‘Türkiye’deki Biyolojik Çeşitliliğin İklim Değişikliğine Uyum Kapasitesinin Artırılması’ ve ‘Yerel İklim Değişikliği ve Biyolojik Çeşitlilik Eylem Planı Hazırlama’ gibi konular etraflıca ele alındı.