İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar, bu hafta TBMM’ye gelen Türkiye’nin ilk iklim kanunu olacak olan İklim Kanunu’na ilişkin basına açıklamalarda bulundu.
26 Şubat 2025
İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar, bu hafta TBMM’ye gelen Türkiye’nin ilk iklim kanunu olacak olan İklim Kanunu’na ilişkin basına açıklamalarda bulundu.
İklim Değişikliği Başkanı Hasar; TRT Haber, Anadolu Ajansı, İHA ve DHA haber ajansları muhabirlerine yaptığı açıklamada, kamuoyunun merak ettiği sorulara da cevap verdi.
Önümüzdeki günlerde Meclis Genel Kurulu'na sunulması beklenen Türkiye'nin ilk "İklim Kanunu Teklifi"ne ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulunan Başkan Hasar,
uzun süredir İklim Kanunu'nun üzerinde çalıştıklarını belirterek, söz konusu kanunun, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, kamu kurumları ve diğer paydaşların teknik değerlendirmeleri dikkate alınarak hazırlanan kapsamlı bir düzenleme olduğunu söyledi.
Akdeniz iklim havzasında yer alan Türkiye'nin, iklime dayalı afetlerden fazlaca etkilendiğini ifade eden Başkan Hasar, "İklim Kanunu'na gecikmiş bir kanun olarak bakılabilir. Bu konuda yasal bir zeminde mücadele etmemiz gerekiyordu. Kanun, iklim kriziyle mücadelede önemli avantajlar sunuyor. Daha dirençli toplumlar, daha dirençli bir ekonomik ortam sağlamak için bu kanun önemli bir yasal mekanizma. Özellikle Emisyon Ticaret Sistemi'nin bu kanunda yer alması büyük önem taşıyor." şeklinde konuştu.
İklim değişikliğinin etkilerinin çok kapsamlı olduğuna değinen Başkan Hasar’ın açıklamasından öne çıkan bazı başlıklar şöyle;
"Sıcaklık artışları gıda zincirimizi, su kaynaklarımızı etkileyecek”
İklim değişikliğinin etkileri çok kapsamlıdır. Bu konuda ülkeler kolektif bir mücadele içinde olması gerekir. Türkiye de iklim değişikliğiyle mücadelede yerini almaktadır.
Dünyamız gerçekten iklim kriziyle mücadele eden bir yer haline geldi. Özellikle ortalama sıcaklık artışlarının belli bir seviyenin üstüne çıkması gıda zincirimizi, su kaynaklarımızı etkileyecek. Bu yüzden iyi bir uyum sürecine ihtiyacımız var. Şehirlerin daha dirençli olması gerekiyor. İklim Kanunu, bütün bunları kapsayan, önlemler alan ve ilgili kurum ve kuruluşlara sorumluluk yükleyen bir yasal düzenleme. İklim Kanunu'nun temel amacı, 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi ve Yeşil Kalkınma. Bunları göz önünde bulunduran, toplumu da buna hazırlayan, dirençli hale getiren bir yasa. Ülkemizi sadece iklime karşı değil rekabete karşı daha dirençli hale getirecek pozisyon alacak, 2053 hedefimize daha emin adımlar ve somut göstergelerle ulaşabileceğiz.
“İklim Değişikliği Başkanlığının ana rolü koordinasyonu sağlamak olacaktır”
Kanunun yürütülmesi kapsamında İklim Değişikliği Başkanlığının ana rolü koordinasyonu sağlamak olacaktır. Ulusal ve yerel düzeyde çeşitli görevler bulunmaktadır. Bu kapsamda yerelde de İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulu oluşturulacaktır. Yerel düzeyde valilerin başkanlığında iklim değişikliği koordinasyon kurulları görev alarak, şehirler iklim yapısına uygun strateji ve eylem planları geliştirerek sürece katkı sağlayacaktır.