Yerel yönetimlerin iklim değişikliğine uyum ve azaltım alanındaki çalışmalarına finansman desteği sağlamak amacıyla Yerel Yönetimlere Yönelik İklim Finansmanı Toplantısı yapıldı.
11 Eylül 2025
Türkiye ve Avrupa Birliği tarafından İstanbul’da düzenlenen toplantıya, İklim Değişikliği Başkanlığı, Avrupa Birliği, BM Kalkınma Programı, Dünya Bankası, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasından temsilciler katıldı.
Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelesinin bir parçası olan yerel yönetimler için ayrıca öneme sahip toplantıya katılan İklim Değişikliği Başkan Yardımcısı Mehrali Ecer, iklim değişikliğinin artık uzak bir geleceğin değil, içinde yaşadığımız çağın en acil meselesi olduğunu vurguladı.
İklim değişikliğinin yalnızca çevresel değil, ekonomik, sosyal ve güvenlik boyutları olan küresel bir kriz olduğuna dikkat çeken Başkan Yardımcısı Ecer, Türkiye’nin Akdeniz Havzası’nda iklim değişikliğinde en kırılgan bölgelerden birinde bulunduğunu belirterek, afetlerin sıklığının ve şiddetinin arttığına değindi.
İklim değişikliğiyle mücadelede uluslararası iş birliği, yenilikçi finansman araçları ve yerel düzeyde atılacak adımların önemine dikkat çeken Başkan Yardımcısı Ecer, yaptığı açış konuşmasında şu hususlara değindi;
“Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için bugünden çalışmak zorundayız”
Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadelede gereken adımları atıyor. 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi doğrultusunda önemli çalışmalar yürütüyor. İklim Şurası düzenlenmesi, İklim Değişikliği Başkanlığının kurulması, iklim değişikliği azaltım ve uyum stratejileri ile eylem planlarının hazırlanması gibi birçok çalışma gelecek nesillere daha yaşanabilir dünyanın hazırlanması için gerçekleştiriliyor. COP29’da alınan şeffaflık şampiyonu ödülü de bunu gösteriyor.
TBMM’de kabul edilen İklim Kanunu ile birlikte Türkiye’nin iklim mücadelesi için kapsamlı bir çerçevenin oluşturuldu. Kanun sayesinde yerel yönetimler sürece daha etkin biçimde katılım sağlayacak. Ayrıca, 81 ilde Yerel İklim Değişikliği Eylem Planlarının hazırlanması da önümüzdeki süreçte gerçekleşecek.
İklim eylemlerinin uygulanabilmesi için iklim finansmanına erişim hayati önem taşımaktadır. Uluslararası kalkınma ve finans kuruluşlarından sağlanacak kaynakların artırılması gerekiyor. Yerel yönetimlerin projelerinin desteklenmesi ve özel sektörün sadece azaltım değil, uyum odaklı eylemlere de katılım sağlaması bu anlamda son derece önemli. Türkiye’nin özel sektörü de kapsayan yenilikçi finansman modelleri, diğer gelişmekte olan ülkelere örnek teşkil edecek.
“Ülkemizin 2100 yılına kadar iklim projeksiyonlarını oluşturuyoruz”
Türkiye’nin 2100 yılına kadar yüksek çözünürlüklü iklim projeksiyonlarını hazırlıyoruz. Bu çalışmalar sayesinde mahalle ölçeğinde aşırı hava olayları ve riskleri öngörülebilecek. 3 kilometre ölçeğinde iklim projeksiyonlarını oluşturuyoruz. Böylece uzun vadede hangi bölgelerde, ne zaman ve hangi hava olaylarının yaşanabileceğini öngörme imkânına sahip olacağız. İklim projeksiyonları sonucunda aşırı hava olayları analizleri ile sektörel etkilenebilirlik ve risk analizlerini ortaya koyacağız. Bu sayede, iklim değişikliğinin yol açtığı tehlikelere ve sektörel risklere yönelik belirsizlikleri en aza indireceğiz. Yüksek çözünürlüklü projeksiyonlarımız sayesinde mahalle ölçeğinde ayrıntılı analizler yaparak, yerel yönetimlerin mekânsal planlamaları için güçlü bir bilimsel zemin oluşturacağız.
Geniş katılımın sağlandığı toplantıya, BM Kalkınma Programı Türkiye Mukim Temsilcisi Monica Merino, Dünya Bankası Türkiye Direktörü Humberto Lopez, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Yeşil Şehirler ve Sürdürülebilir Altyapı Grubu Başkanı Lin O'Grady, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Mali İş Birliği Başkanı Maria Luisa Wyganowski, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Proje Hazırlama ve İzleme Daire Başkanı Mehmet Yunus İnan, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, yerel yönetimler, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarından çok sayıda temsilci katıldı.