-
27 Aralik 2024
İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar, SDSN Türkiye 10. Yıl Etkinliği ve Üyeler Toplantısı’na katıldı.
Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümler Ağının (SDSN) kuruluşunun 10. yılını kutlamak amacıyla düzenlenen programda konuşan İklim Değişikliği Başkanı Hasar, dünyamızın, çevresel tehditlerin ve iklim değişikliğinin etkilerinin her geçen gün daha da belirgin hale geldiği bir dönemden geçtiğini belirtti.
Boğaziçi Üniversitesinin düzenlediği programın açılışında konuşan Başkan Hasar, iklim değişikliğinin yalnızca çevresel bir sorun değil, ekonomiden sosyal düzene, küresel istikrardan insan güvenliğine kadar pek çok alanda etkisini hissettiren çok boyutlu bir kriz olduğuna değindi.
COP29’un küresel iklim eylemine yeni bir ivme kazandırdığını ifade eden Başkan Hasar’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle;
“COP29’dan çıkan kararlar, Türkiye için önemli fırsatlar sunuyor…”
Bu konferans; iklim finansmanı, azaltım, uyum ve karbon piyasaları gibi birçok kritik konuda yeni kararların alınmasına sahne oldu. Türkiye, COP29’da sadece bir katılımcı ülke değil, aynı zamanda çözüm üreten bir aktör olarak yer almıştır. COP29’dan çıkan kararlar, Türkiye için önemli fırsatlar sunuyor. Bu kararların başında 1,3 trilyon dolarlık yeni iklim finansman hedefi yer alıyor. Bu hedef, gelişmekte olan ülkeler için hem kamu hem özel sektör kaynaklarından olacak şekilde iki katmanlı finansman sağlanmasını amaçlıyor. Türkiye olarak, özellikle yenilenebilir enerji, elektrikli araç altyapısı ve yeni teknolojiler gibi alanlarda bu fonları etkin bir şekilde kullanabiliriz.
“COP29'daki karbon piyasalarıyla ilgili alınan kararlar sayesinde ülkeler aralarında karbon ticareti yapabilecek…”
COP29'daki karbon piyasalarıyla ilgili alınan kararlar sayesinde ülkeler aralarında karbon ticareti yapabilecek ve bu piyasalar ekonomik dönüşüme destek sağlayabilecektir. Ulusal ETS, Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefini desteklemeyi ve Avrupa Birliğinin ‘Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na karşı ülkemizin ekonomik ve sanayi rekabet gücünü korumayı amaçlamaktadır.
“İklim Değişikliği Başkanlığı olarak eylem planlarımızı hazırladık…”
İklim Değişikliği Başkanlığı olarak birçok icracı kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte çalışarak 2024-2030 yılları arasını kapsayacak şekilde hem İklim Değişikliği Azaltım hem de İklim Değişikliğine Uyum Strateji ve Eylem Planlarımızı hazırladık. Planlarımız, COP29'da belirlenen küresel uyum ve azaltım hedefleriyle uyumlu olup, Türkiye’nin Paris Anlaşması hedeflerini gerçekleştirmesi için önemli bir fırsat sunmaktadır. Türkiye önemli iki ulusal belgeyi COP 29’da Birleşmiş Milletlere sunmuştur.
Bu belgelerden ilki, Paris Anlaşması’nın şeffaflık ilkesi çerçevesinde hazırlanan ‘İki Yıllık Şeffaflık Raporu’dur. Türkiye üzerine düşen sorumluluğu yerine getirerek, diğer ülkelere örnek olacak şekilde, İki Yıllık Şeffaflık Raporu’nu sunan ilk ülkelerden biri olmuştur.
İkinci belge ise Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadele vizyonunu ortaya koyan Türkiye’nin 2053 Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisi belgesidir.
“Türkiye olarak, yeşil dönüşüm hedeflerimizi gerçekleştirme konusundaki kararlılığımız tamdır…”
Yeşil dönüşüm süreci çok ciddi maliyetler gerektiriyor. Benzer şekilde, sanayi ve ulaştırma gibi kritik alanlarda da yüz milyarlarca dolarlık kaynak ihtiyacı öne çıkıyor. COP29’da ortaya konmuş olan finansman hedefinin gelişmekte olan ülkelerin küresel iklim değişikliği ile mücadelesinde ihtiyaç duyduğu tüm finansal ve teknolojik desteklerini karşılamaktan uzak olduğunu ön görmek zor değil. Bu süreçte, ulusal kaynaklarımızı etkili kullanmak ve uluslararası finansman mekanizmalarından maksimum fayda sağlamak önemli.
Türkiye olarak yeşil dönüşüm hedeflerimizi gerçekleştirme konusundaki kararlılığımız tamdır. Enerji, ulaştırma, tarım ve sanayi gibi kritik alanlarda gerçekleştirilecek dönüşüm projeleri ile hem ekonomik büyümeyi destekleyecek hem de iklim değişikliğiyle mücadeleyi sürdüreceğiz.
Aynı zamanda bu hedeflere ulaşırken küresel dayanışma ve iş birliğinin önemini de vurgulamak isterim. Her birimiz bu mücadelenin bir parçası olarak üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmek zorundayız.
Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakma hedefiyle hareket etmek sadece bir zorunluluk değil, aynı zamanda ortak bir idealimizdir.
‘COP29 ve Sürdürülebilirlik Gündemi: Dünya ve Türkiye için Fırsatlar ve Zorluklar’, ‘SDSN Türkiye Üyeleri Sürdürülebilirlik ve Yeşil Dönüşüm Uygulamaları’ konularının oturumlar halinde ele alındığı, SDSN Türkiye Ağı Üyeleri Çalışmaları programına; Boğaziçi Üniversitesi Rektörü ve UN SDSN Türkiye Başkanı Prof. Dr. M. Naci İnci, UN SDSN Küresel Başkanı, Columbia Üniversitesi, Sürdürülebilirlik Merkezi Direktörü Prof. Dr. Jeffrey D. Sachs ve çok sayıda davetli katıldı.