-
21 Mart 2025
İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar, Entegre Raporlama Derneği Türkiye’nin (ERTA) düzenlediği Webinara katıldı.
İklim değişikliğinin etkileri ve TBMM Genel Kurula gelmesi beklenen İklim Kanunu hakkında konuşan İklim Değişikliği Başkanı Hasar, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir dönüm noktası olacak kanunun detayları ve Türkiye’nin sürdürülebilir geleceği üzerindeki etkileri hakkında katılımcılara bilgi verdi.
ERTA Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Güler Aras’ın davetiyle düzenlenen ve 600’den fazla dinleyicinin katılım sağladığı webinarda konuşan Başkan Hasar, “Her kurum iklim değişikliği ile ilgili çalışmalar yapıyor, fakat fırtınada kaptansız bir gemi misali nereye gittiği belli değil. İşte İklim Kanunu ile koordinasyon sağlanacak. Bu yüzden gerçekçi hedeflere ulaşmak için İklim Kanunu önemli” dedi.
İklim kanunun neler getirdiğine değinen ve kamuoyunda konuşulan bazı endişelerin de yersiz olduğunu hatırlatan Başkan Hasar’ın konuşmasından bazı başlıklar şöyle;
“İklim Kanunu özgürlükleri kısıtlayan bir kanun değil”
İklim Kanunun çıkmasıyla toplumumuzda iklim bilinci artacak. İklim kanununda halka bir yaptırım yok. Kanunun çıkmasıyla ‘evlere kapatılacağız’, ‘kanun yasaklar koyacak’, ‘cezalar kesecek’, ‘gıda güvenliğimiz olmayacak’ gibi söylemler asılsızdır. İklim Kanunu’nda böyle bir şey elbette yoktur. İklim Kanunu özgürlükleri kısıtlayan bir kanun değil. Bu kanun organik tarımı zorunda kılan, su kaynaklarımızı korumayı zorunda kılan bir kanundur. Bizler gelecek nesillerimize daha güzel bir dünya bırakabilmek için çalışıyoruz.
“Yeşil Büyüme bir kalkınma hamlesidir…”
İklim Kanunu’nda adı geçen ‘Yeşil Büyüme’ sadece ağaç dikmek anlamına gelmiyor. Yeşil büyüme aslında bir kalkınma hamlesidir. İklim değişikliği ile mücadele edebilmemiz için sanayicilerimizin daha temiz teknolojilere geçişini hızlandırmamız gerekiyor. Yeşil Büyüme, işte burada önemli bir rol oynuyor. İmtiyazlı kredilere ulaşmak istiyoruz. Bu kapsamda yeşil taksonomi devreye giriyor. Bir yatırımcı yatırım yaparken yaptığı yatırımın yeşil, temiz ve çevreci bir yatırım olup olmadığını kanıtlaması gerekiyor. Hem ulusal hem de uluslararası finansal akışlarda yeşil taksonomi hesaplama yöntemi devreye girecek.
İklim finansmanı ve teşvikler konusu da önemli. Bir teşvik mekanizması oluşturmaya çalışıyoruz. Yaptığımız projeler ile yurt dışından ciddi finansmanlar getiriyoruz. Böylelikle yerel yönetimleri hibeler ile destekliyoruz.
“İklim Kanunu ile koordinasyon sağlanacak”
Yerel yönetimler ile ilgili yerel iklim değişikliği eylem planları olacak. Ülkemizin bütün kurumları, yerel yönetimler ve toplum olarak daha temiz, daha yaşanılabilir bir dünya için ortak hareket etmek durumundayız. Gelecek nesillere emanetimiz ancak daha yaşanabilir bir dünya olacaktır.