Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, İklim Değişikliği Başkanlığı ev sahipliğinde ‘Sürdürülebilir Yeşil Büyüme ve İklim Politikaları Çalıştayı’ düzenlendi.
12 Ağustos 2025
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, İklim Değişikliği Başkanlığı ev sahipliğinde ‘Sürdürülebilir Yeşil Büyüme ve İklim Politikaları Çalıştayı’ düzenlendi.
Ankara’da düzenlenen çalıştayda, Türkiye’nin ilk İklim Kanunu’nun alt yönetmelikleri oturumlar halinde masaya yatırıldı. İlgili bakanlıklardan, kurum ve kuruluşlardan, üniversitelerden ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarından katılım sağlanan çalıştayın açış konuşmalarını Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Hasan Suver ve İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar yaptı.
Bir gün sürecek çalıştayın açış konuşmasını yapan Bakan Yardımcısı Suver, İklim Değişikliği ile mücadelede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi doğrultusunda bir irade ortaya konduğunu ve bu hedef doğrultusunda enerjiden sanayiye, ulaşımdan atık yönetimine, tarımdan kentsel planlamaya kadar bütüncül bir dönüşüm sürecinin başladığını belirtti.
2024-2030 İklim Değişikliği Azaltım ve Uyum Stratejileri ve Eylem Planları, Ulusal Katkı Beyanı, 2053 Uzun Dönemli İklim Stratejisi gibi temel belgelerle net bir yol haritası belirlediklerini kaydeden Bakan Yardımcısı Suver, “Binalarımız çevre dostu inşa edilsin, bulunduğu yerin coğrafi ve iklim özelliklerini taşısın diye “Yeşil Bina ve Yerleşme Sertifika” sistemini hazırladık. Sanayicimiz, Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyumlu üretim yapsın, ihracatımız döngüsel ekonomi prensipleriyle büyüsün diye, Yeşil OSB ve Yeşil Sanayi Belgesi gibi mekanizmalarımızı hızlıca hayata geçirdik” dedi.
“Sürdürülebilir bir çevre için, ülkemizin .30'unu "Özel Çevre Koruma Bölgeleri" olarak koruyoruz” diyen Bakan Yardımcısı Suver şunları söyledi;
“Sıfır Atık Hareketi sadece atık yönetimi ve döngüsel ekonomi alanında değil, iklim kriziyle mücadelemize de önemli bir ivme kazandırdı”
Şehirlerimizdeki yeşil alanları arttırmak, kentsel ısı adalarını azaltmak için millet bahçeleri yapıyoruz. Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin liderliğinde yürütülen Sıfır Atık Hareketi sadece atık yönetimi ve döngüsel ekonomi alanında değil, aynı zamanda iklim kriziyle mücadelemize de önemli bir ivme kazandırdı.
“Depozito Yönetim Sistemi’mizi 7 bölgemizde yaygınlaştırmaya hazır hale getirdik”
Depozito Yönetim Sistemi’mizi 7 bölgemizde yaygınlaştırılmaya hazır hale getirdik. Biz bu sistemin yüzde yüz çalışmasını çok önemsiyoruz. Çünkü bu sistem sayesinde hem atıklarımızı hammadde olarak kullanacak hem de yıllık 500 milyon avroluk bir tasarruf yapacağız. Sürdürülebilir yeşil büyüme prensiplerimizden hiçbir koşulda taviz vermiyoruz, vermeyeceğiz. Asrın felaketini yaşadığımız 11 ilimizdeki uygulamalarımız, bunun en büyük kanıtıdır. Şu anda deprem bölgesinde inşası biten 250 bin, inşası devam eden 203 bin konutumuzun tamamı; iklim dirençlidir, sıfır atık uyumludur ve çevre dostudur.
“Şehirlerimizin iklim dirençliliğinin artırılması için kapsamlı projeler yürütüyoruz”
Yenilenebilir enerji payını artırıyor, enerji verimliliği projelerini destekliyoruz. Su kaynaklarının verimli yönetimi, biyoçeşitliliğin korunması ve şehirlerimizin iklim dirençliliğinin artırılması için kapsamlı projeler yürütüyoruz. Bu anlamda ekonomik kalkınma ile çevre sorumluluğunu birlikte yürütüyoruz. Türkiye’ye olarak; yeşil dönüşümde lider olmak için var gücümüzle çalışıyoruz. İşte kısa sürede attığımız tüm bu adımlar, iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum noktasındaki kararlığımızı açıkça ortaya koyuyor.
“İklim Kanunu, Türkiye’nin doğal kaynaklarını korumak, sanayisini güçlendirmek, tarımını sürdürülebilir kılmak ve ihracatını geleceğe hazırlamak için yapıldı”
Net Sıfır Emisyon hedeflerimizin yasal güvenceye kavuşması için çok önemli bir adıma, yani İklim Kanunu’na ihtiyaç vardı. Bu adımı da attık ve geçtiğimiz ay ülkemizin ilk İklim Kanunu’muz, Meclis’imizden geçti. Biz, bu Kanun’la Türkiye’nin doğal kaynaklarını korumak, sanayisini güçlendirmek, tarımını sürdürülebilir kılmak, ihracatını geleceğe hazırlamak için çalışıyoruz.
Bu kanunla yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelim artacak, sanayicimizin dünyadaki rekabet gücü katlanacak böylece hem doğamız hem de üretimimiz korunacak.
Esasında İklim Kanunu bize bir çerçeve sunuyor, ne yapacağımızı söylüyor. Bu adımları nasıl atacağımızı da ikincil mevzuat yani bugün üzerinde tartışacağımız yönetmelikler belirliyor.
Bu konuda İklim Değişikliği Başkanlığımız takdire şayan, çok titiz bir çalışma yürüttü ve dört yönetmelik taslağı hazırladı ve ilgili kamu kurum ve kuruluşların görüşlerine açıldı.
İşte bugünkü Çalıştayda akademisyenlerimizin moderatörlüğünde alanında uzman katılımcılarımızın değerli katkılarıyla beş ayrı oturumda önemli tartışmalar yapılacak.
“Sürdürülebilir yeşil büyüme yalnızca bugünün değil, çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceğinin teminatıdır”
Sürdürülebilir yeşil büyüme yalnızca bugünün değil, çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceğinin teminatıdır. Bu çalıştayda ortaya çıkacak fikirler ve iş birlikleri, ülkemizin iklim mücadelesine güç katacaktır. Hep birlikte, daha yeşil, daha dirençli ve daha müreffeh bir Türkiye için çalışalım.
Çalıştay, değerlendirme oturumuyla sona erdi.