Türkiye’de de etkileri her geçen yıl daha belirgin hissedilen iklim krizi karşısında, akademi ve gençlik topluluklarının düzenlediği farkındalık çalışmaları Ankara’da devam ediyor.
27 Kasım 2025
Türkiye’de de etkileri her geçen yıl daha belirgin hissedilen iklim krizi karşısında, akademi ve gençlik topluluklarının düzenlediği farkındalık çalışmaları Ankara’da devam ediyor. Başkent Üniversitesi Çevre Topluluğu, iklim değişikliğinin Türkiye’deki etkilerini ele almak için ‘İklim Krizi ile Mücadelede Türkiye’nin Yol Haritası’ etkinliği düzenledi.
İklim Değişikliği Başkan Yardımcısı Orhan Solak’ın açış konuşmasını yaptığı etkinlikte, Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Hedefi, yeşil dönüşüm ve iklim değişikliğinin çok yönlü etkileri ele alındı.
İklim değişikliğinin, artan sıcaklıklar, düzensiz yağış rejimleri, aşırı hava olayları ve ekosistem bozulmalarıyla dünyayı çok yönlü etkileyen küresel bir kriz olarak öne çıktığını belirten Başkan Yardımcısı Solak, “Tarım, enerji, su yönetimi, ulaşım, turizm ve sağlık gibi pek çok sektör bu değişimlerden doğrudan etkilenerek verim kaybı, maliyet artışı ve altyapı riskleriyle karşı karşıya kalıyor. Öte yandan iklim değişikliği yalnızca çevresel sonuçlar doğurmaz. İklim değişikliği ekonomik dengeleri sarsarak, gıda güvenliğini tehlikeye atarak, sosyal etkileri derinleştirerek ve göç hareketlerini hızlandırarak toplumsal yapıları da dönüştürüyor. Bu nedenle iklim değişikliği, ekolojik bir sorun olmanın ötesinde, ekonomik, sosyal ve çevresel alanlarda küresel ölçekli etkiler yaratan kapsamlı bir kriz olarak öne çıkıyor” şeklinde konuştu.
Yağışlarda çok ciddi bir azalmanın olduğunu belirten ve kuraklık ile çölleşmenin ciddi bir sorun olduğunu vurgulayan Solak, “Sel, fırtına, deprem, ani sıcak hava dalgaları veya kısa sürede büyük yıkıma sebep olan aşırı hava olaylarının etkileri hızlıca ortaya çıkan ve acil müdahale gerektiren olaylardır. Bu afetlere müdahale edilebilirken, 'Yavaş Gelişen Olaylar' (slow onset) olarak tanımlanan kuraklık ve çölleşme gibi süreçler yavaş ilerleyen, etkileri uzun vadede ortaya çıkan iklim kaynaklı değişimlerde hasarlar daha büyüktür ve etkileri kalıcıdır. Türkiye’nin su durumuna baktığımızda kuraklık ülkemiz için büyük bir tehdit” dedi.
İklim değişikliği ile mücadelenin çok boyutlu olduğunu dile getiren Solak, “İklim değişikliği sadece afetler ile ilgili değil; aynı zamanda yenilenebilir enerji, iklim finansmanı, yeşil istihdam, teknoloji dönüşümü ve dirençli şehirlerin inşası gibi fırsatları da beraberinde getiriyor.” ifadelerini kullandı.
Üniversitelerden ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarından çok sayıda davetlinin katıldığı program, Başkan Yardımcısı Solak’ın merak edilen sorulara cevap vermesinin ardından fotoğrafı çekimiyle sona erdi.