-
23 Ocak 2025
İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar, Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından düzenlenen Yuvarlak Masa Toplantısına katıldı.
Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen, OECD’nin ‘46. Sürdürülebilir Kalkınma Yuvarlak Masa Toplantısı’, ‘Yeşil Sektör Yarışı: Net Sıfır için Sürdürülebilir ve Dirençli Geleceğin İnşası’ başlığı altında toplandı.
Türkiye’nin yanı sıra Avrupa Birliği, Norveç, Yunanistan, Fransa gibi ülkelerin temsilcileri ile OECD’nin üst düzey temsilcilerinin katıldığı toplantıda konuşan İklim Değişikliği Başkanı Hasar, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelede kat ettiği yola ve yürütülen çalışmalara değindi.
Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelede hızlı yol aldığını ve Türkiye’nin Yeşil Taksonomisi’nin hazırlandığını belirten Başkan Hasar, net sıfır emisyon hedefi, enerji dönüşümü, yeşil dönüşüm gibi konularda yürütülen çalışmalar hakkında konuştu.
Ülkelerin yeşil sanayi politikalarında ve yeşil inovasyon alanındaki farklılıklarına da değinen Başkan Hasar’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle;
“İklim değişikliğine karşı cevabımızı gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin arasındaki mesafeyi kapatarak şekillendirmeliyiz”
İklim değişikliğine karşı cevabımızı gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin arasındaki mesafeyi kapatarak şekillendirmeliyiz. Aksi halde dünyanın farklı bölgelerinde artan gerilimler iklim hedeflerimizi de etkileyecektir. Gelişmiş ülkeler değişime hemen ayak uydurabiliyorken gelişmekte olan ülkeler uyum sağlamakta sorunlar yaşıyor. Gelişmekte olan ülkeler yeşil teknolojiye ve finansa erişimde sıkıntılarla karşı karşıya kalmaktadır. Özellikle iklim değişikliği ile mücadele kapsamında alınan radikal politik değişimlerde ekonomik büyümede ve toplumsal refahta büyük kaygılar yaşanıyor.
Enerji, demir-çelik ve çimento gibi emisyon yoğun ürünler, gelişmekte olan ülkeler için önemlidir. Tüm gelişmiş ülkelerin yeşil dönüşüm için gerekli olan teknolojilere ulaşması ve uygulamaya alması daha kolaydır. Öte yandan çoğu gelişmekte olan ülkeler karbon yakalama ve depolama, batarya ve hidrojen teknolojileri gibi yeşil dönüşüm için ihtiyaç duyulan teknolojilere ulaşamamaktadır. Bu nedenle gelişmiş ülkelere bu teknolojiler için ihtiyaç duydukları teknik ve mali desteklerin sağlanması gerekmektedir.
“Türkiye Yeşil Sanayi Projesi’ni başlattık”
Türkiye'de stratejik planlama ve düzenleyici çerçevelerden mali mekanizmalara ve piyasa temelli yaklaşımlara kadar farklı araçlardan yararlanılan bir politika çerçevesi geliştirildi. Özellikle enerji dönüşümünde uzun vadeli garantili tarifeler ve proje geliştirme alanları sağlayan yeni mekanizmalar geliştirilerek büyük ilerlemeler kaydedildi. Bu iki mekanizma sayesinde yenilenebilir enerji üretim kapasitesi son on yılda iki katına çıktı ve şimdi önümüzdeki on yıl içinde kapasitemizi dört kat arttırarak 30 GW'dan 120 GW'a çıkarmayı hedefliyoruz. Karbonsuzlaştırmayı geliştirmek, teknik yetenekleri ilerletmek ve ihracatta rekabetçiliği güvence altına almak için ‘Türkiye Yeşil Sanayi Projesi’ni başlattık.
“Türkiye'nin sanayi sektörlerinin yeşil dönüşümünü kolaylaştırmayı hedefliyoruz”
İklim ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerini desteklemek üzere ‘Türkiye Sanayi Karbonsuzlaştırma Yatırım Platformu’ adı verilen bir başka uygulama projesiyle, Türkiye'nin sanayi sektörlerinin yeşil dönüşümünü kolaylaştırmak için 2030 yılına kadar uluslararası finansman yoluyla 5 milyar dolar finansmanı çekmeyi ve yıllık 20 milyon tonun üzerinde karbon salımını azaltmayı hedefliyoruz.
“Uluslararası finans akışları, Türkiye gibi azaltım potansiyeli olan ülkelere yönlendirilmelidir”
Karbon vergisi yerine Emisyon Ticaret Sistemini daha adil bir yaklaşım olarak görüyoruz. ETS gelirleri yeşil dönüşümü hızlandırmak için yetersiz kalacaktır. ETS ile devletler ETS'den elde edilen gelirleri kullanarak sübvansiyon ve teşviklerle destek sağlayabilmektedir. ETS gelirlerinin yeşil projeler ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri için kullanılması yeşil sektörlerin büyümesine katkıda bulunur.
Uluslararası finans akışları, Türkiye gibi azaltım potansiyeli olan ülkelere yönlendirilmelidir. Bu finansal akışların yönlendirilmesinde Yeşil taksonomi yaklaşımının kullanılması iyi bir yöntemdir.
“Türkiye’nin Yeşil Taksonomi Yönetmeliği hazır”
Türkiye’nin Yeşil Taksonomi Yönetmeliği hazırlandı. Bununla birlikte finansmanı yatırımlara yönlendirmeyi hedefliyoruz. Taksonomi ile yeşil ve çevresel açıdan sürdürülebilir projelerin finansmanı için net bir yol sağlayacağız.
İklim Kulüpleri, karbon yoğunluğu ölçümlerinin uyumlaştırılmasında, uluslararası birlikte çalışabilirliğin sağlanmasında; politika geliştirme, ilerleme takibi, piyasa değeri ve sürdürülebilir tedariki desteklemek için ürün düzeyinde ölçümlerin etkinleştirilmesinde çok önemli bir rol oynamaktadır. Ayrıca, uygulamaları bölgesel koşullara göre farklılık gösterse de benzer iklim hedeflerine sahip ülkeler arasında iş birliğini teşvik edebilirler. İklim Kulübü ve Yönlendirme Komitesi'nin bir üyesi olarak, Küresel Eşleştirme Platformu'nun ağır sanayilerde karbonsuzlaştırmaya yönelik uluslararası desteği hızlandırmak ve koordine etmek için çok önemli bir araç olduğunu kabul ediyoruz. Sektöre ve ülkeye özgü derinlemesine analizler sayesinde paydaşlar, her bölgenin kendine özgü zorluklarına ve fırsatlarına göre uyarlanmış daha etkili, verimli ve eşitlikçi karbonsuzlaştırma stratejileri oluşturabilir. Ayrıca, emisyon azaltımına yönelik hedefli politika önerileri ve teşvikler, sürdürülebilirliğin iyileştirilmesinde ve gelişmekte olan ülkelerin uluslararası iklim eylemine ve ticaretine tam olarak katılmalarını ve bunlardan faydalanmalarını sağlamada hayati önem taşıyacaktır.
Dört oturum halinde gerçekleşen toplantıya, birçok ülkenin yanı sıra yenilenebilir enerji şirketleri, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşları katıldı.