ozon paneli soğutma HFC azaltım Kigali Montreal Turkiye
29 Aralik 2022
İklim Değişikliği Başkanlığımızın, Birleşmiş Milletler Sinai Kalkınma Teşkilatı (UNIDO) iş birliğiyle 20 yılı aşkın süredir her yıl düzenlediği Ozon Paneli, bu yıl da Hidroflorokarbonların (HFC) kullanımının azaltım sürecinin başlamasına binaen, "HFC Azaltım Süreci ve Alternatiflere Geçiş" konusu ile 29 Aralık 2022 tarihinde Başkanımız Orhan Solak, Başkan Yardımcımız Dr. Abdulkadir Bektaş ve Sera Gazı Emisyonları İzlenmesi Dairesi Başkanlığımızın katılımı ve sektörün yoğun ilgisiyle İstanbul’da düzenlendi.
22. Ozon Paneli İklim Değişikliği Başkanımız Orhan Solak ve UNIDO Türkiye Temsilcisi Süleyman Yılmaz’ın açılış konuşmalarıyla başladı. Solak, konuşmalarında 10 Kasım 2021 tarihinde taraf olunan Kigali Değişikliği ile başlayan HFC’lerin azaltımı sürecinin İklim Değişikliği hedeflerine 0.5 derece katkı sağlayacağını ifade ederek, Ozon Tabakasını İncelten Maddelerin (OTİM) sonlandırılması için geçmişte olduğu gibi şimdi de HFC’lerin azaltımına yönelik ortak verimli çalışmalar gerçekleştirmenin amaçlandığını belirtti.
Yılmaz da konuşmalarında UNIDO ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Başkanlığı’nın 1990’lardan beri süre gelen ortak çalışmalarına değinerek HFC’lerin azaltım sürecinde de UNIDO’nun destek vereceğini belirtti.
Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi Dairesi Başkanı Volkan Polat’ın Türkiye’nin HFC azaltım süreci ve alternatiflerin önemine ilişkin sunumlarının yanı sıra TOBB Türkiye İklimlendirme Meclisi, SOSİAD, İSKİD ve İSKAV temsilcileri alternatifler özelinde sektörün durumu ve geçiş sürecinde gereken adımlar, enerji verimliliği, alternatiflerin kullanımında güvenlik standartları ve yetkin personelin önemi konularında gerçekleştirdiği sunumlarla programa katkı sağladı.
Son bölümde konuşmacıların katılımıyla gerçekleştirilen panelin moderatörlüğünü SOSIAD Yönetim Kurulu Başkanı Hayati Can yaptı. Can, HFC azaltım sürecinin yeşil dönüşüm ve sınırda karbon düzenlemesi ile ilişkilerine de değindi. Bu çerçevede, teşvik ve denetim mekanizmaları, Avrupa Birliğinde yürütülen uygulamalar ve sertifikasyon süreçleri ve sahadaki uygulama örnekleri konularında tartışmalar gerçekleştirilen program başarıyla sonlandı.
Montreal Protokolü, ozon tabakasını korumak için küresel bir anlaşma olarak hayata başladı ve bugüne kadarki en başarılı çevre anlaşmalarından biri oldu. Kısaca OTİM olarak bilinen Ozon tabakasını incelten maddeler tüm dünyada kademli olarak sonlandırılarak, bu konuda küresel çabalar neticesinde bugün ozon tabakasındaki incelmenin iyileştiği ve bunun karşılığında insan sağlığı, ekonomi ve ekosistemler korunmaktadır. Montreal Protokolü iklim değişikliğini yavaşlatmak ve gıda güvenliğine katkıda bulunan soğutma sektöründe enerji verimliliğini artırmaya yardımcı olmak gibi bilinenden çok daha fazlasını yapmaktadır.
Montreal Protokolü altında yer alan Kigali Değişikliği, yüksek sera gazı etkileri nedeniyle Hidroflorokarbonların üretimi ve tüketiminin (kısaca HFC’leri) kademeli azaltımını hedefleyerek, iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik çalışmalara katkıda bulunmaktadır.
Kigali Değişikliği, ayrıca soğutma sektöründe enerji verimliliğinin geliştirilmesini sağlayarak, Hidroflorokarbonların yerine kullanılacak alternatif teknolojiler iklimlendirme ve soğutma sistemlerini daha az güç tüketecek şekilde yeniden tasarlama fırsatı sunarak iklim değişikliğine olumsuz etkilerini artırmadan konforlu soğutma ve soğuk zincir veriminin artmasına olanak tanıyacaktır. Bu gazların tüketiminin azaltılması ve soğuk zincir veriminin artması özellikle gelişmekte olan ekonomilerde gıda kaybı ile de mücadele etmektedir.
Ülkemiz, Montreal Protokolü Kigali Değişikliği ile birlikte tüm taraf ülkeler gibi florlu sera gazlarının üretimi ve tüketiminin aşamalı azaltımını taahhüt ederek, ozon tabakasını korumaya devam ederken, Montreal Protokolü ve Paris Anlaşması doğrultusunda iklim değişikliğiyle mücadeleye olan katkısını da artırmaya devam etmektedir.